Ana içeriğe atla

Mangalda Tavuk Ciğeri

  Merhabalar, nasılsınız arkadaşlar.

İnternette aradığınız zaman çoğu tarifte ciğeri sote olarak yaparlar. Ben daha önce hiç tavuk ciğeri alıp yapmayı denemedim ve aslına bakarsanız hiç tavuk ciğeri yememiştim. Marketlerde hazır paketlerde satılan tavuk ciğerinden bi paket alıp denemek istedim ama sote olarak yapmaktan bahsetmiyorum. Acaba dedim bunun mangalda pişeni nasıl olur?

Denedim oldu....


Marketten aldığınız tavuk ciğerin içinden yürekleri de çıkıyor. Ciğerleri kuş başı doğrayıp güzelce yıkadıktan sonra biraz kekik ve kimyonla karıştırdıktan sonra kenara bırakıyoruz. Ben ciğerlerin bir kısmını sote için ayırdım. Sotelik olanların üzerine biraz kekik ve unlayıp kenara koyuyoruz. 







Soğanları ince kıyıp tuzlayıp elimizle ovalayıp dinlenmeye bırakıyoruz. 



2-3 orta boy patatesin kabuklarını soyup 4 e bölüp düdüklü tencere içerisinde suya atıyoruz. Üzerine biraz tuz, kekik ve 2-3 kaşık zeytinyağı ekleyip kapağını kapatıyoruz. 



Diğer tarafta ev yapımı gün hamuru makarna haşlıyoruz. Pişen patatesleri düdüklü tencereden çıkardıktan sonra çatalla ezerek sotelik ayırdığımız tavuk ciğerlerini teflon tavada kavuruyoruz ve patatesin üzerine yerleştiriyoruz. Kekik ve kimyonla dinlendirdiğimiz tavuk ciğerlerini mangal şişlerine dizip mangala atıyoruz. Bu arada Soğanların fazla tuzunu yıkayıp üzerine maydanoz doğrayıp biraz limon ve zeytinyağı ile soframıza yerleştirmeyi unutmuyoruz.



Yorumlar

  1. valla anlatım hiç olmamış tavuk ciğeri mangalda olmaz die bişe yok sadece yapısı narindir ve mangal tadını kaçırır sote şeklinizde hiç olmamış bu kadarcık bilgiyle her önüne gelen blog açar hale geldi...

    YanıtlaSil
  2. valla anlatım bence de hiç olmadı zaten ben tavuk ciğerini ilk defa alıp yapmıştım o da mangala denk geldi öyle yaptım. Daha iyi tarifler bulduğumda onlarıda deneyeceğim eğer sizde daha iyi bir tarif varsa paylaşırsanız çok sevinirim. böyle boş yere yorumunuzu harcamanıza gerek yok. Hem tabi ki her önüne gelen blog açar zaten her önüne gelen blog açsın diye meydana geldi blogger.
    Beni yanlış anlamayın ben hiç bir zaman yaptığım hiç bir tarifte usta olduğumu zaten iddia etmedim. ben bir ev hanımı olarak evimde yaptığım ve benim hoşuma giden tarifleri paylaşıyorum zaten fakındaysanız. Bunlar benim hoşuma giden yemekler herkesin ağız tadı bir olacak diye bir şart yok.
    Eğer elinizde tavuk ciğerinin yapımı ile ilgili güzel bir tarif varsa yollarsanız çok sevinirim. Daha iyi yapmanın yolunu öğrenmeyi tabi ki isterim. Yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılar.

    YanıtlaSil
  3. Tuğba hanım, böyle hadsiz yorumlarla canınızı hiç sıkmayın, damak tadıdır yorum yapan kişi beğenmiyor da olabilir bu şekilde fakat ben denedim ve gayet de hoşuma gitti. Üstelik ben de hiç tavuk ciğeri denememiştim. Bir ev hanımı olarak blog açıp bir nevi kendi deneyimlerinizi paylaşmanızı çok takdir ediyorum, hız kesmeden devam edin lütfen. 😘

    YanıtlaSil
  4. Türkiye'nin en güvenilir bahis sitesi sizlerle. Tıkla avantajları yakala.güvenilir bahis sitesi

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Minyatür Sanatı

http://www.unutulmussanatlar.com/2012/07/minyatur-sanat.html Minyatür Sanatı    Osmanlıda Minyatür Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini belirten "Minyatür" sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır. Eski Türk kaynakları kitap resmi için "Nakış", "Tasvir"; minyatür ressamı için de "Nakkaş", "Musavvar" gibi sözcüklere yer verirler. Surname nedir?  Tıklayınız... 8. ve 9. yüzyıla ait olan ve günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri arasında, duvar resmi ve figürlü işlemelerin yanında minyatürler de bulunmaktadır. Türklerin eski yurtları Orta Asya'da, Türkistan'da yaşadıkları döneme ait olduğu düşünülen minyatür örnekleri hala Topkapı Sarayı arşivlerinde bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman'ın Şeyh Abdüllatif'i Kabulü (Hünername) Fatih Sultan Mehmed döneminden, 19. yüzyıla uzanan döneme ait ise çok sayıda minyatür eser günümüze ulaşmıştır. Fatih Sultan M

Minyatür Sanatında Neden Perspektif Yok?

http://www.dunyabizim.com/?aType=haber&ArticleID=12784   Konu "Estetik Anlayışımız ve Tasarım" anlatan Reza Hemmatirad. Eğitimini Grafik üzerine tamamlamış bir yandan da iç mimari ve dış cephe tasarımları yapan ve resim kara kalem konusunda bir  üstat  aynı zamanda. İstanbul Tasarım Merkezinde ayda bir kez ve dört ayrı başlık altında düzenlenecek olan seminerlerin ikincisi 14 Mart günü yapıldı.    Mimari yapılarda resimlerde her tür tasarımda estetik kaygı işlevsellikten uzak tutulduğu zaman, üretilme gerekçesinde sapma görülebiliyor çoğu zaman. Estetik kaygının fonksiyonelliğinin üzerine çıkmasının yanlış olduğunu söyleyen Reza Hemmatirad, "Bizim bugün estetik gözüyle baktığımız çoğu şey, eskiden ihtiyaca binaen yapılırdı. Piramitlerin üzerindeki resimler/bugün bize estetik görünüyor fakat o dönemde yaşanmış bir olayı anlatmak için yapılmıştı" diye ekledi.    "Bir şeyi ne kadar estetik hale getirmeye çalışırsak çalışalım, hiç bir zaman yaradılışı kadar güz