Baykuş, Strigiformes (gece yırtıcıları) takımından gece avlanan yırtıcı kuş türlerine verilen ad.
Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.
Baykuşgiller (Strigidae). Yaşadığı yerler: Ağaç kovukları, harabeler, kuleler, terk edilmiş kuş yuvaları. Antarktika hariç dünyanın her yerinde. Özellikleri: Gece avlanan yırtıcı kuşlardır. Ömrü: 60-70 yıldır. Çeşitleri: Boyları 18-70 cm arasında değişen 123 (bazı kaynaklarda 136 türü olduğu da söylenmektedir) kadar türü vardır. Bunlardan alaca baykuş, ak baykuş, cüce baykuş, puhu, kukumav, peçeli baykuş meşhurlarıdır.
Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir. Kavramaları o kadar sıkıdır ki, bazen inatçı bir baykuş tarafından tutulan insan bileğini kurtarmanın yolu, hayvanın ayak tendonlarını (kirişlerini) kesmektir.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 300 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır. Göz ve kulaklarının hassaslığının daha az işe yaradığı gündüzlerde, tüneklerinde uyuklar veya ağaç dallarında güneşlenirler. Tüylerinin rengi, bulundukları çevreye uygun olduğundan fark edilmeleri zordur. Haşin yırtıcı kuşlardır. Kendilerinden büyük hayvanlara saldırmaktan çekinmezler. 70 cm boyuna ulaşan puhu, yıkık yerlerde ve orman kenarındaki ağaçsız kayalıklarda yuva yapar. Tavşan, fare, ev kedisi ve kümes hayvanlarına saldırdığı gibi kartalları dahi kaçırtır.
Çevresinde tüylerden birer halka bulunan ve gözbebekleri fazla hareketli olmadığı için dimdik ileriye bakan çok iri, yuvarlak gözleri bu kuşlara bilge bir görünüm kazandırır. Bu yüzden Eski Yunanlılar baykuşu bilgelik tanrıçası Athena ya adanmış kutsal bir kuş sayarlardı.
Baykuşların çoğu düzenli bir yuva kurmaz; kuluçkaya yatma davranışları da öbür kuşlarınkinden farklıdır. Öbür kuşlar genellikle bütün yumurtalarını yumurtladıktan sonra kuluçkaya yattıkları halde, baykuşlar tek bir yumurta yumurtlayıp üzerinde bir-iki gün kuluçkaya yatar ve ancak ondan sonra ikinci yumurtayı yumurtlarlar. Bu yüzden yuvadaki en yaşlı yavru birkaç günlükken en genci yumurtadan yeni çıkmış olabilir. Bütün baykuşların yumurtaları yuvarlak ve beyazdır.
Mavi rengi görebilen tek kuştur.
Gözlerinin öne doğru olması baykuşlara geniş menzilli dürbün görüşü (bir nesneyi aynı anda iki gözle görebilme) sağlar Hayvan dürbün görüşü sayesinde nesneleri üç boyutlu olarak görüp hatasız bir uzaklık tespiti yapabilir
Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir.
Baykuşgiller (Strigidae). Yaşadığı yerler: Ağaç kovukları, harabeler, kuleler, terk edilmiş kuş yuvaları. Antarktika hariç dünyanın her yerinde. Özellikleri: Gece avlanan yırtıcı kuşlardır. Ömrü: 60-70 yıldır. Çeşitleri: Boyları 18-70 cm arasında değişen 123 (bazı kaynaklarda 136 türü olduğu da söylenmektedir) kadar türü vardır. Bunlardan alaca baykuş, ak baykuş, cüce baykuş, puhu, kukumav, peçeli baykuş meşhurlarıdır.
Başları büyük ve tüylüdür. Kuyrukları kısa olmakla beraber, kanatları enli ve uzundur. Bir kısmının kanat açıklığı, bir adam boyuna ulaşır. Serçe kadar küçük olanları da vardır. Gagaları kıvrık, pençeleri keskin kanca tırnaklı ve döner parmaklıdır. Kuvvetli pençeleri adeta avına kenetlenir. Kavramaları o kadar sıkıdır ki, bazen inatçı bir baykuş tarafından tutulan insan bileğini kurtarmanın yolu, hayvanın ayak tendonlarını (kirişlerini) kesmektir.
Baykuşlar tam bir sessizlik içinde avlanır. Bütün vücudu yumuşak ve ince tüylerle kaplıdır. Tüyler, uçuş sırasında tabii bir susturucudur. Uçuş esnasında kanatlarının “pırpır” sesi duyulmaz. İri gözleri, başlarının yanında değil önündedir. Aşırı büyüklükteki gözleri, göz oyuğunda hareket edemez. Araba farı gibi yuvalarında sabittir. Ama baykuş boynunu 300 derecelik alan içinde rahatça çevirerek çevresini kontrol edebilir. Dişi baykuş erkeklerinden daha iri olup, 2-10 yumurta yumurtlarlar. Kuluçka süresi 30-40 gündür. Yumurtadan çıkan yavruların göz ve kulakları kapalıdır. Yavruların yuvada kalma süresi farklıdır. Göz ve kulaklarının hassaslığının daha az işe yaradığı gündüzlerde, tüneklerinde uyuklar veya ağaç dallarında güneşlenirler. Tüylerinin rengi, bulundukları çevreye uygun olduğundan fark edilmeleri zordur. Haşin yırtıcı kuşlardır. Kendilerinden büyük hayvanlara saldırmaktan çekinmezler. 70 cm boyuna ulaşan puhu, yıkık yerlerde ve orman kenarındaki ağaçsız kayalıklarda yuva yapar. Tavşan, fare, ev kedisi ve kümes hayvanlarına saldırdığı gibi kartalları dahi kaçırtır.
Çevresinde tüylerden birer halka bulunan ve gözbebekleri fazla hareketli olmadığı için dimdik ileriye bakan çok iri, yuvarlak gözleri bu kuşlara bilge bir görünüm kazandırır. Bu yüzden Eski Yunanlılar baykuşu bilgelik tanrıçası Athena ya adanmış kutsal bir kuş sayarlardı.
Baykuşların çoğu düzenli bir yuva kurmaz; kuluçkaya yatma davranışları da öbür kuşlarınkinden farklıdır. Öbür kuşlar genellikle bütün yumurtalarını yumurtladıktan sonra kuluçkaya yattıkları halde, baykuşlar tek bir yumurta yumurtlayıp üzerinde bir-iki gün kuluçkaya yatar ve ancak ondan sonra ikinci yumurtayı yumurtlarlar. Bu yüzden yuvadaki en yaşlı yavru birkaç günlükken en genci yumurtadan yeni çıkmış olabilir. Bütün baykuşların yumurtaları yuvarlak ve beyazdır.
Mavi rengi görebilen tek kuştur.
Kulakları gözlerinin arkasında kafanın yanlarında bulunur Bir baykuşun duyum eşiği insanlarınkinden farklı değildir ancak baykuşlarınki belli frekanslarda daha keskindir Bu sayede yaprakların veya çalıların altındaki avlarının en ufak hareketlerini bile duyarlar. Bu özelliğini yeşillik hatta kar altındaki avının hareketlerini dinleyip yerini tespit etmede kullanır Avının yerini sesin sol ve sağ kulak tarafından algılanmasının arasındaki zaman farkından anlar Ses sol tarafından geliyorsa, o zaman sol kulak bunu sağ kulaktan önce duyacaktır O zaman baykuş kafasını çevirecektir ve iki kulağı da sesi aynı anda duyacaktır Böylece de avının tam önünde olduğunu bilir Baykuşlar sol/sağ zaman farkını 000003 saniyede teşhis edebilirler.
Başın ön tarafına yerleştirilmiş olan baykuşun gözleri oldukça büyüktür Bazı türlerde vücut ağırlığının yüzde beşini gözler oluşturur Bu büyük bir orandır Eğer bizim için de böyle bir oran geçerli olsaydı gözlerimizin büyüklüğünün iri bir greyfurt kadar olması gerekirdi
Gözlerinin öne doğru olması baykuşlara geniş menzilli dürbün görüşü (bir nesneyi aynı anda iki gözle görebilme) sağlar Hayvan dürbün görüşü sayesinde nesneleri üç boyutlu olarak görüp hatasız bir uzaklık tespiti yapabilir
Baykuşta ki kusursuz yaratılış boyunlarının büyük dönüş kapasitesi ile tamamlanmıştır Kuşun uzun ve esnek boynu tüyler arasına saklandığından hiç yokmuş gibi görünür Bir baykuşun boynundaki 14 tane omur vardır ki bu insandaki omur sayısının tam iki katı kadardır İşte bu mükemmel yaratılış baykuşun kafasını tam 270 derece döndürebilmesini sağlar
Yorumlar
Yorum Gönder