Ana içeriğe atla

HOŞGELDİNİZ, HOŞGELDİNİZ

    Asıl ben hoşgeldim değil mi?
En sonunda bugün biraz bilgisayarın başına oturup sizlere yaptıklarımdan ettiklerimden gezdiklerimden gördüklerimden bahsedeyim. Kaç günlerdir bir şey yazamadım bloguma uzak kaldık.
En sonunda evde ki tadilatlar bitti, mutfağımızı söktük yerine yeni mutfak monteledik. Söktük ve monteledik diyorum çünkü mutfak koçtaş'tan alındı ve şu kutu kutu eve getirip kendiniz logo oynar gibi sök çıkar yaparak kurduğunuz mobilyalardan. Ben onlara yap-işlet-devret demeye karar verdim. Eğlenceli bir şey ama hemde sonuç çok güzel oldu bizim açımızdan. Eski mutfağımız gidip yerine tertemiz derli toplu bir mutfak gelince harika bir görüntü oldu.
  Ama asıl önemli olan bir tadilat için yazlığa gitmeden önce misafirlerimiz vardı burada. Ankara'dan abimler geldi tabi bizim ufaklıkta, çocuk ilk defa yola çıkmanın verdiği bütün yorgunluğun sonucunda nasıl sızıp kaldı bir bakın:

Uçak yolculuğu üstüne otobüs yolculuğu bir de bütün bublar yetmezmiş gibi dede'ye babanne'ye şımarıklıklar yapmak yorucu işler. Bir uyudu ki, maşallah. 

Onlar yola çıktı bizde hemen arkalarından; ve bilin bakalım arabayı kim kullandı. Evet tabi ki ben, ilk defa uzun yolda araba kullandım. Sarımsaklıya kadar hem ayvalık trafiğinde bile(Ayvalığın yollarını bileninz varsa durumumu tahmin edebilir), bu yüzden size yol fotorafları çekemedim. Neyse oradaki işlerimizi bitirdik en sonunda ben çok sevdiğim arkadaşımı çağırdım hadi gel diye onunla hafta sonu günü birlik tekne turlarına katıldık. İşte adalar ve cunda;
  
      




   Gelir gelmez de akrabaların düğünü vardı ona bile yetiştik. Misafir geldi misafir gitti derken bir türlü bilgisayarın başına oturamadım. Kısa kısa bakıp kapatıyorum ama bugün biraz zaman ayırmalıyım artık dedim. Ama sanırım çok fazla kalamayacağım. Yaz malum düğün mevsimi yine gideceğim, bakalım artık ne zaman tekrar yolculuk. İşin kötü tarafı orada evde İnternet olmadığı için İnternet kafelerde uzakta olduğundan blogumdan ve sizlerden uzak kalıyorum. Ama Bu kadar değil sizlere başka haberlerimde olacak ama bunun için sizi biraz merakta bırakacağım. Tekrar gitmeden blogum için biraz birikim yapmam gerek Yeni bir hobi buldum kendime şimdilik araştırma yapıyorum ama çok yakında ondanda bahsedeceğim. Tekrar görüşmek üzere hoşça kalın. Kendinize çok çok çok iyi bakın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mangalda Tavuk Ciğeri

  Merhabalar, nasılsınız arkadaşlar. İnternette aradığınız zaman çoğu tarifte ciğeri sote olarak yaparlar. Ben daha önce hiç tavuk ciğeri alıp yapmayı denemedim ve aslına bakarsanız hiç tavuk ciğeri yememiştim. Marketlerde hazır paketlerde satılan tavuk ciğerinden bi paket alıp denemek istedim ama sote olarak yapmaktan bahsetmiyorum. Acaba dedim bunun mangalda pişeni nasıl olur? Denedim oldu.... Marketten aldığınız tavuk ciğerin içinden yürekleri de çıkıyor. Ciğerleri kuş başı doğrayıp güzelce yıkadıktan sonra biraz kekik ve kimyonla karıştırdıktan sonra kenara bırakıyoruz. Ben ciğerlerin bir kısmını sote için ayırdım. Sotelik olanların üzerine biraz kekik ve unlayıp kenara koyuyoruz.  Soğanları ince kıyıp tuzlayıp elimizle ovalayıp dinlenmeye bırakıyoruz.  2-3 orta boy patatesin kabuklarını soyup 4 e bölüp düdüklü tencere içerisinde suya atıyoruz. Üzerine biraz tuz, kekik ve 2-3 kaşık zeytinyağı ekleyip kapağını kapatıyoruz.  Diğer tarafta ev yapımı gün hamuru makarna haşlıyoruz. Pişe

Minyatür Sanatı

http://www.unutulmussanatlar.com/2012/07/minyatur-sanat.html Minyatür Sanatı    Osmanlıda Minyatür Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini belirten "Minyatür" sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır. Eski Türk kaynakları kitap resmi için "Nakış", "Tasvir"; minyatür ressamı için de "Nakkaş", "Musavvar" gibi sözcüklere yer verirler. Surname nedir?  Tıklayınız... 8. ve 9. yüzyıla ait olan ve günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri arasında, duvar resmi ve figürlü işlemelerin yanında minyatürler de bulunmaktadır. Türklerin eski yurtları Orta Asya'da, Türkistan'da yaşadıkları döneme ait olduğu düşünülen minyatür örnekleri hala Topkapı Sarayı arşivlerinde bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman'ın Şeyh Abdüllatif'i Kabulü (Hünername) Fatih Sultan Mehmed döneminden, 19. yüzyıla uzanan döneme ait ise çok sayıda minyatür eser günümüze ulaşmıştır. Fatih Sultan M

Popüler Optimist Nedir?

   Bazı kadın ve erkekler çok hareketli, şakacı ve devamlı tebessüm etmeyi başarabilen popüler optimist tiplerdir. Bunların kişilik özellikleri :   Arzusu : Eğlenmek, gününü gün edip, zor işleri başkalarına yaptırmaktır. Duygusal İhtiyaçları : İlgi, şefkat, onay ve kabul görmek. En Güçlü Yönleri : Bilgisi olsun olmasın, her yerde her zaman her şey hakkında konuşabilir. coşkulu bir kişiliğe , iyimserliğe, espri duygusuna, öykü anlatma yeteneğine sahiptir. insanlardan hoşlanır. En Zayıf yönleri: Düzensizdir, ayrıntıları ya da isimleri hatırlayamaz, abartır, hiç bir şey hakkında ciddi değildir. işlerin yapılmasında başkalarına güvenir; kolay aldanır ve saftır. Bunalıma Girdiği Zaman : Yaşam eğlenceli değildir ve hiç kimse onu sevmiyordur. Korktuğu Şeyler : Sevilmemek, sıkılmak, saate bağlı olarak yaşamak ya da harcadığı paranın kaydını tutmak. Hoşlandığı İnsan Tipi : Dinleyen, gülen, öven ve onaylayan. Hoşlanmadığı İnsan Tipi : eleştiren, esprilerine yanıt vermeyen, kendisinin şirin olduğ