Ana içeriğe atla

Koşu : 8 = 02/07/2010 Son:15

62,9


İşte bu da benim davetiyem, nasıl?


Davetiyemi ilk sizler görüyorsunuz.

Evimin eşyaları geldi yerleşti, hepsi çok güzel oldular. 
Zavallı ayaklarım bugünlerde çok koşturuyor ve yoruluyorlar. Biraz daha taşıyın beni ayaklarım noooooluurrrrr.....

Siz bu yazımı okurken ben muhtemelen kutu kutu yeni yerlerine taşınmayı bekleyen eşyalarımla boğuşuyor olacağım. Yavaş yavaş yerleştirmeye başlarım artık. Çok zevkli olacak tüm o eşyaların yepisyeni dolapların içine yerleşmeleri, çok hoşuma gider zaten böyle işler. Tek sorun şu ki evimiz beşinci kat ve asansör yok. 



Bunlar tek tek yukarı taşınacak, açılacak, yerlerine yerleştirilecek...
Mutfak eşyalarım, kıyafetlerim, tabak çanağım, ıvır zıvırlarım...

Bu arada bi ara internetimide kapattırmam gerekiyor, son günlerde artık sizlerle buluşamayacağım ama ben bir yolunu bulup dışardan da olsa internete girerim herhalde dayanamam çünkü.

İşte böyle, hani derler ya güzel yorgunluklar bunlar aynen öyle her gün bir işler buluyoruz kendimize.
Hep böyle güzel telaşlar olsun başımızda, acı keder tattırmasın allahım bizlere ve sizlere.
Acısıyla tatlısıyla yaşanacak hayat tabi ki ama yine de acının da acısı olmasın omuzlarımızda. 
İyi günde kötü günde hep beraber, hep mutlu, hep iyi geçim versin allah bizlere ve sizlere......

Yorumlar

  1. Güzel davetiye, değişik. Biliyor musun 30 yıllık evliyiz, evlilik cüzdanımızı ne bir soran oldu, ne de bir işe yaradı:))) Öylece evrak çantamızda gezdi durdu.
    Tatlı yorgunluklar bunlar, hafızanda iyi saklamaya bak.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Evet beşinci katta ve asansörsüz bir apartmanda oturacaksanız ve ev eşyası taşıyorsanız gerçekten yorgunluk, ama olsun yine de tatlı.
    Zaten ben hiç anlamamışımdır bu nikah cüzdanı ne işe yarar.
    Teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  3. 15 günün kaldı...Kendimi düğüne 15 güne kala düşünemiyorum..ama herşeyi hallediyorsun düğün günü için dinlenmene fırsat kalır umarım....Herşey çok güzel görünüyor...Takipteyim...Kendine ve ayaklarına çok iyi bak...görüşmek üzere...

    YanıtlaSil
  4. Bu arada davetiyeler gerçekten değişik...Çok güzeller...Sölemeden geçemicem:))

    YanıtlaSil
  5. Çoooookk teşekkür ederim. davetiyeyi görünce zaten başkasına bakmak istemedim bile. farklı bir şey olur diye düşündüm ve sanırım yanılmadım her gören ayyy ne değişikmiş falan şeklinde yorumlar yaptılar.
    çok fazla telaşlanmadan her şeyi hallediyoruz. ben en çok davetiyeler konusunda telaşlanmıştım ama onuda hallettik çok şükür şimdilik her şey yolunda allahtan. her gün illaki bi çarşı turum oluyor, çarşıda turladıktan sonra (yeni)eve gidiyorum beş kat merdiven çıkıyorum. geçen hafta eşyaları falan taşırken epey yorulduk, hele bizim evdeki benim çeyizlik eşyalarımı götürdüğümüz gün düşünün en az 6 kişi beş kat merdiven de her birimiz en az 3 tur indi çıktı. ben ertesi gün yine en azından üç tur çıkmışımdır. daha sonraki gün bacaklarım artık hani et kesmek derler ya tam öyleydi. annem arada bir "gidiyon artık ha" diyor cevap vermiyorum ama evet gidiyorum. biz biraz uzun bir nişanlılık geçirdik iki sene ve bununda öncesi vardı bizim tanışmamızın bunca zaman bekleyince hala bana yalanmış gibi geliyor. yani henüz heyecan yapmaya başlayamadım. henüz dank etmedi :-)) ben son günlere saklıyorum bu heyecan işini....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mangalda Tavuk Ciğeri

  Merhabalar, nasılsınız arkadaşlar. İnternette aradığınız zaman çoğu tarifte ciğeri sote olarak yaparlar. Ben daha önce hiç tavuk ciğeri alıp yapmayı denemedim ve aslına bakarsanız hiç tavuk ciğeri yememiştim. Marketlerde hazır paketlerde satılan tavuk ciğerinden bi paket alıp denemek istedim ama sote olarak yapmaktan bahsetmiyorum. Acaba dedim bunun mangalda pişeni nasıl olur? Denedim oldu.... Marketten aldığınız tavuk ciğerin içinden yürekleri de çıkıyor. Ciğerleri kuş başı doğrayıp güzelce yıkadıktan sonra biraz kekik ve kimyonla karıştırdıktan sonra kenara bırakıyoruz. Ben ciğerlerin bir kısmını sote için ayırdım. Sotelik olanların üzerine biraz kekik ve unlayıp kenara koyuyoruz.  Soğanları ince kıyıp tuzlayıp elimizle ovalayıp dinlenmeye bırakıyoruz.  2-3 orta boy patatesin kabuklarını soyup 4 e bölüp düdüklü tencere içerisinde suya atıyoruz. Üzerine biraz tuz, kekik ve 2-3 kaşık zeytinyağı ekleyip kapağını kapatıyoruz.  Diğer tarafta ev yapımı gün hamuru makarna haşlıyoruz. Pişe

Minyatür Sanatı

http://www.unutulmussanatlar.com/2012/07/minyatur-sanat.html Minyatür Sanatı    Osmanlıda Minyatür Batı dillerinde bir nesnenin küçük boyutlardaki örneğini belirten "Minyatür" sözcüğü, zamanla kitap resmi için kullanılan bir terim halini almıştır. Eski Türk kaynakları kitap resmi için "Nakış", "Tasvir"; minyatür ressamı için de "Nakkaş", "Musavvar" gibi sözcüklere yer verirler. Surname nedir?  Tıklayınız... 8. ve 9. yüzyıla ait olan ve günümüze gelmiş Türk resim sanatının örnekleri arasında, duvar resmi ve figürlü işlemelerin yanında minyatürler de bulunmaktadır. Türklerin eski yurtları Orta Asya'da, Türkistan'da yaşadıkları döneme ait olduğu düşünülen minyatür örnekleri hala Topkapı Sarayı arşivlerinde bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman'ın Şeyh Abdüllatif'i Kabulü (Hünername) Fatih Sultan Mehmed döneminden, 19. yüzyıla uzanan döneme ait ise çok sayıda minyatür eser günümüze ulaşmıştır. Fatih Sultan M

Popüler Optimist Nedir?

   Bazı kadın ve erkekler çok hareketli, şakacı ve devamlı tebessüm etmeyi başarabilen popüler optimist tiplerdir. Bunların kişilik özellikleri :   Arzusu : Eğlenmek, gününü gün edip, zor işleri başkalarına yaptırmaktır. Duygusal İhtiyaçları : İlgi, şefkat, onay ve kabul görmek. En Güçlü Yönleri : Bilgisi olsun olmasın, her yerde her zaman her şey hakkında konuşabilir. coşkulu bir kişiliğe , iyimserliğe, espri duygusuna, öykü anlatma yeteneğine sahiptir. insanlardan hoşlanır. En Zayıf yönleri: Düzensizdir, ayrıntıları ya da isimleri hatırlayamaz, abartır, hiç bir şey hakkında ciddi değildir. işlerin yapılmasında başkalarına güvenir; kolay aldanır ve saftır. Bunalıma Girdiği Zaman : Yaşam eğlenceli değildir ve hiç kimse onu sevmiyordur. Korktuğu Şeyler : Sevilmemek, sıkılmak, saate bağlı olarak yaşamak ya da harcadığı paranın kaydını tutmak. Hoşlandığı İnsan Tipi : Dinleyen, gülen, öven ve onaylayan. Hoşlanmadığı İnsan Tipi : eleştiren, esprilerine yanıt vermeyen, kendisinin şirin olduğ